30 Eylül 2015 Çarşamba

bugün en azından 5 dakikanı buna ayır:

Düşünsene, sözleri çok güzel bi' şarkı var, fonda o çalarken tanımadığın bir sürü insan sana sarılıyor.
thenicestplaceontheinter.net tam da bunu yapmış.
Kendine "internetteki en güzel yer" ismini vermiş ve internette yapılabilecek en güzel işlerden birini yapmış.
Yalnızız, çok yalnızız.
Koca evrende, kendi evrenimizden büyük yalnızlığımız var.
Buna rağmen, güzel şarkılar, güzel insanlar var.
Gülümsemekten daha güzeli; gülümsetmek.
Ne mutlu bana eğer bu siteye sayemde tıklayıp gülümsediysen.

●     ●     ●

şarkı senin için: https://www.youtube.com/watch?v=u1p9kj-odnU&list=RDu1p9kj-odnU
çevirisi de:
I have never loved someone the way I love you
(daha önce hiçkimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim)
I have never seen a smile like yours
(seninki gibi bir gülümseme hiç görmedim)
And if you grow up to be king or clown or pauper
(ve bir gün kral, soytarı ya da dilenci olsan da)
I will say you are my favorite one in town
(en sevdiğimin sen olduğunu söyleyeceğim)

I have never held a hand so soft and sacred
(daha önce hiç böylesine yumuşak ve ürkek bir el tutmadım)
When I hear your laugh I know heaven’s key
(gülüşünü duymak cennetin anahtarı gibi)
And when I grow to be a poppy in the graveyard
(ve bir gün mezarlıkta büyüyen bir gelincik olduğumda)
I will send you all my love upon the breeze
(bir rüzgarla sana bütün sevgimi yollayacağım)

And if the breeze won’t blow your way, I will be the sun
(ve eğer rüzgar sana doğru esmezse, güneş olacağım)
And if the sun won’t shine your way, I will be the rain
(ve eğer güneş sana doğru doğmazsa, yağmur olacağım)
And if the rain won’t wash away all your aches and pains
(ve eğer yağmur tüm sızılarını alıp götürmezse)

I will find some other way to tell you you’re okay.
(başka bir yol bulup sana her şeyin yolunda olduğunu söyleyeceğim)

You’re okay...
(her şey yolunda, iyisin...)