27 Mart 2015 Cuma

delilik ve deliler üzerine yazılmış bir yazı

Özkan Uğur, bize bizimle ilgili bazı şeyler anlatmış hanımlar beyler.
bu yazının esin kaynağı videoyu henüz izlemediyseniz sizi önce şöyle alalım:
https://www.youtube.com/watch?v=W5HpfReeMcU

Ne dedi Özkan Uğur?
Dedi ki;
"Delilik gerçek sizle tanışma halidir ve delirdiğiniz zaman akıllılardan daha zenginsinizdir artık."
Dünyanın en güzel şeyi belkide deli olmak.
Ne yapsan yeri,
sana her gün bayram,
kırk akıllıdan üstünsün birde.

Bu zenginliğe kavuşmuş insanları kitap ayracı niyetine hayatımın sayfalarının arasına bir bir koyar, rengime renk katarım.
İçinde hiç delilik olmayan insandan uzak durun.
Mantık, delilikle harmanlanırsa güzel.
Ne gibi delilerden mi bahsediyoruz?
Mesela;

deli bir film
Onur Ünlü yönetmenliğinde, Güneşin Oğlu.
Film baştan aşağı deli saçması bi' olay ve delilerden ibaret.
En akıllı mesajları en deli şekilde iletiyor.


dolayısıyla en deli sahne
Haluk Bilginer / Ülkü Tamer şiiri sahnesi
buram buram deli adam. replay tuşunuza hakim olunuz.
https://www.youtube.com/watch?v=eG24N-zIr-E


deli bir şarkı
Flört - Kafayı Yedim
Deli abilerimizden sözlerinin hiçbirinin hiçbir anlam ifade etmediği ama bir o kadar da enfes bi' şarkı.
https://www.youtube.com/watch?v=JBhEnhJfjIY


deli bir şiir 
Nâzım Hikmet - Deli Gözbebekleri
(Fazıl Say Nâzım Oratoryosundan "deli gözbebekleri" https://www.youtube.com/watch?v=1aYyjBDCj3o)

Değil birkaç
değil beş on
otuz milyon

bizim!

Onlar
bizim!
Biz
onların!
Dalgalar
denizin!
Deniz
dalgaların!

Değil birkaç
değil beş on
30.000.000
30.000.000!
Açlar dizilmiş açlar!
Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız
sıska cılız
eğri büğrü dallarıyla
eğri büğrü ağaçlar!
Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız
açlar dizilmiş açlar!

Bunlar!
Yürüyen parçaları
o kurak
toprakların!

Kimi
kemik
dizlerine vurarak
yuvarlak
bir karın
taşıyor!

Kimi
deri deri!
Yalnız
yaşıyor
gözleri!
Uzaktan
simsiyah sivriliği
nokta nokta uzayıp damara batan
kocaman balı bir nalın çivisi gibi
deli gözbebekleri,
gözbebekleri!
Hele bunlar
hele bunlarda öyle bir ağrı var ki,
bunlar
öyle bakarlar ki!...
Ağrımız büyük!
büyük!
büyük!
Fakat
artık imanımıza inemez tokat!
Demirleşti bağrımız,
çünkü ağrımız
30.000.000
deli gözbebekleri!
Gözbebekleri!

Ey
beni
ağzı açık
dinleyen adam!
Belki arkamdan bana
bu kalbini
haykırana
"kaçık"
diyen adam!
Sen de eğer
ötekiler
gibi kazsan,
bir mana
koyamazsan
sözlerime
bak bari gözlerime;
bunlar:
deli gözbebekleri!
gözbebekleri!


deli bir kitap
bugünlerde elimde; Desiderius Erasmus - Deliliğe Övgü
kitap hakkında kısacık:
"Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. Kitapta delilik, kendi kendisine övgüler düzer; bu arada çocuklukta ve yaşlılıkta, aşkta, evlilikte ve dostlukta, politikada ve savaşta deliliğin nasıl her zaman egemen olduğu gösterilir. Tüm uğraş alanları, özellikle din kurumu ve din adamları bu panorama çerçevesinde sergilenir. Deliliği konuşturma kisvesi altında Erasmus, çağının kilisesine ve o kilisenin mensuplarına en acımasız eleştirileri yöneltir. Bu niteliğiyle “Deliliğe Övgü” çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri olmuştur."

deli bir ressam 
Salvador Dali
5 maddede deliliği:
1- 22 aylıkken ölen erkek kardeşinin dünyaya reenkarnasyonla gelen versiyonu olduğuna inanırdı çünkü onun ölümünden hemen 9 ay sonra dünyaya gelmişti.
2- Çocukken sadistti.
Bir arkadaşını köprüden aşağı atmış ve sert kayalıklara düşüşünü gülümseyip kiraz yiyerek izlemiştir.
Dali'nin çocukluğuna dair bir başka sıradışı olay ise yerde karıncaların yemeye koyulduğu ölü bir yarasayı alıp ısırmasıdır. Nedeni ise karıncaların onda ne bulduğunu merak etmesidir.
3- Yoko Ono, Dali'ye bıyıklarından saç teli yapma teklifini sunduğunda Dali karşılığında 10bin dolar istemiştir. Yoko Ono'nun fiyata burun kıvırmasıyla da kendisine karabüyü yapmasından endişelenmiş ve bıyıkları yerine ona kuru çimenlerle dolu bir kutu göndermiştir. (Hö?)
4- Çizimlerinin sıradışılığı üzerine uyuşturucu kullandığı düşünülen Dali'nin cevabı şöyle olmuştur
"Uyuşturucu kullanmıyorum. Ben kendim uyuşturucuyum."
5- Kendisinden 10 yaş büyük olan ve başta başkasıyla evli olan Elena Ivanovna Diakonova(Gala), ancak eşi öldükten sonra Dali'yle evlenmiştir. Gala'nın öldükten sonra Dali onu Pubol Şatosu'nun alt katına gömüyor ve şatoya yerleşiyor -sırf ona hala yakın olabilmek için. Fakat bir gece yangın çıkıyor ve Dali ölüm tehlikesi atlatıyor, daha sonra bir daha Pubol Şatosu'na hiç gitmiyor. (aşkta bir yere kadar:p)
http://i2.wp.com/listverse.com/wp-content/uploads/2014/03/dali-ocelot-library-congress.jpg?resize=632%2C356

dolayısıyla deli bir tablo
muz kabuğundan yapılmış hamakta yatan muzu sallayan muz kabuğu.
yazınca bile kulağa deli geldi, di mi?
işte:
http://trash-russia.com/wp-content/uploads/2014/07/russian-salvador-dali-surrealistic-paintings-by-vladimir-kush-5.jpg


deli bir aşk hikayesi 
(dikkat aşırı delilik içerir)

Marina Abramović ve Ulay
(bak morla yazdım, o derece)
http://listelist.com/marina-ulay/

dolayısıyla en deli aşkın en deli sahnesi
21 yıl sonra göz göze gelmek...
https://www.youtube.com/watch?v=OS0Tg0IjCp4


Diyeceğim şudur ki sevgili okuyucu, gerçek bilgelik gerçekten deliliktir. 
Kafanız mı karıştı?
Olur öyle.



6 Mart 2015 Cuma

"Vakit kaybıydı diyemem ama, sen hiç dostum olmamışsın meğer..."

Öncelikle, linke tıklıyoruz: https://www.youtube.com/watch?v=8KUcexG5ggk

Bilinçaltınız geceler boyu görmek ve duymak istediklerinizi size ısrarla gösterip acı çekmenizi her geçen gün biraz daha tetiklese de, ikiniz de bilirsiniz ki o görüntüler gerçekliğe hiç mi hiç ait değildir. Meğer çok hata yapmışız.
Meğer bunca zaman gözünüz kapalı bakmışız.
Meğer yıllarca olduğunuz yerde saymış durmuşuz,
ve meğer en ama en kötüsüymüş, dostunuz sanıp aldanmışız.
Yıllarca sürmezmiş, boşa açmışız kalbimizi sonuna kadar.
Vakit kaybıydı diyemem ama, sen hiç dostum olmamışsın meğer..
Biraz üzüldüm. Hepsi bu.